Emre Bülent Tigin Kimdir?
- ozkantong
- 5 Ara 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Eyl 2022
Ben 30 yaşındaydım. İşteyken telefon geldi. “Bülent vefat etmiş” dedi...

En yakın arkadaşım kilo probleminden dolayı mide ameliyatı kararı alırken, sonra hastanelik olurken, vefat ederken hatta defnedilirken haberim bile olmamıştı... İş güç derken uzun süredir kopmuştuk...
Uzun süre kendime gelemedim...
Üniversite yıllarında tanıştığımızda bana ufukları açan düzeyde bilgisi ve yardımseverliği ile inanılmaz derecede kaynaşmış ve en yakın arkadaş olmuştuk... Birbirimizin evine gider kalır, beraber müzik yapar, gece gündüz birlikte takılırdık. Üniversiteden sonra bir müzik grubu da kurmuştuk. Beni Linux’la tanıştırmış, bilgisayar söküp takacak kadar iyi donanım bilgisi sahibi olmamı sağlamıştı. Ben de daha sonra C öğrenip yazılım dünyasının da içine girmiştim Onun sayesinde...
Birlikte izlemekten en çok keyif aldığımız Big Lebowski filmi üzerine yıllar sonra Galata Philosophy Society’de bir sunum yaptım. Ben Ona, O bana Dude – Ahbap derdik... Sunum boyunca Dude derken hep aklımdaydı...
Ameliyatını yapan doktor hakkında soruşturma açıldığı haberi 2010 tarihli. Ancak sonrasına dair internette bilgi yok.
Çok iyi satranç oynardı. Karşısından hep dayak yemiş gibi kalkardım. Uykulu olduğu bir sıra tahtanın öbür başındaki filimle vezirini alınca “dur bakalım, sen ciddi oynuyorsun” deyip gözlerini açtı ve birkaç hamle sonra yine beni eli kolu bağlı hale getirdi... Hiç unutmuyorum...
Rahmetli Annem de seviyordu Bülent’i. Bir ara bana bir şey alırken Bülent’e de alalım mı diye sormaya başlamıştı. :) İşte bu çok büyük bir eşikti!

Doğum gününde Kadıköy’de bowling oynamaya gitmiştik. (Big Lebowski izledikten sonraki günler) Hafif alkollüydü ama fazla değil. Elinde bowling topunu sallıyordu boşlukta. “Atayım mı?” dedi. Ben de tutma hareketi yapar gibi yapıp “At abi” dedim. O da alkolün etkisiyle gerçekten fırlattı ve gelen topu görmemle beraber geriye hamle yapmama rağmen top başparmağımın ucuna iniş yapmıştı! :D.. Endişeli bir şekilde hemen geldi “Abi birşeyin yok di mi, at deyince ben de... niye attım bilmiyorum, sanki tutacaksın sandım, kafam iyiydi kardeşim kusura bakma” dedi. O anda vücudum sinirsel bağlantıyı koparmış olduğu için ben de “yok bir şey abi merak etme” deyip oyunumuza devam etmiştik... Sonra günlerce ağrı sızı... :D Neyseki herhangi bir kırık vs yokmuş. Bülent’in pamuk kalbi hoplamıştı ama yine de...
Fil tarihinin popüler sitelerinden kahkaha.com’un da sistem adminliğini yapıyordu. Her Cumartesi Onu almak için Kabataş Setüstü’ne gider, ordan beraber çıkar Taksim’de diğer arkadaşlarla buluşup vakit geçirirdik. Yıllarca süren dostluğumuzun, ortak arkadaşlarımızın anısı bitmez ama Bülent’in bana bıraktığı anılardan biri de Ekşi Sözlük’te oldu... Ben askere giderken ve döndükten sonra açtığı entry’ler hâlâ birer Dude espirisi olarak duruyor...


Profilinin yanına ise “merhum” diye eklemişler... Dünyadayken gitar çalsa da daha sonra bir bateri seti ile vakit geçirdiğini biliyorum. Pamuk kalpler incitilmez...

Comentarios