Saat Dokuzu Beş Geçmese de…

Herkesin evinde Nutuk vardır sanıyorum ve en azından sadeleştirilmiş halinden bir kere okumuştur. Okumayanlar için Atatürk’ün şu sözünü söyleyeyim:

“Çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiç birini yapamazdım.”

Nutuk okunmalıdır...

Nutku tutulanların ilacı olan Nutuk okunmalıdır...

Benim elimde Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1960 mezunu öğretmenlere dağıtmak için bastırdığı 3 ciltlik tatlı yeşil ciltli bir baskısı var. İçinde dönemin bakanı Fehmi Yavuz tarafından öğretmenlere yazılmış bir başarı ve mutluluk dileği yazısı mevcut.

Ayrıca Osmanlı harfleriyle ilk basılan Nutuk’un PDF hali de var. İlgilenenlere temin edebilirim.

Nutukta Ne Demişti?

10 Kasım vesilesiyle tekrar elime aldığım Nutuk’tan tesadüfen karşıma çıkan sayfayı sizinle paylaşıyorum. 31 Ekim 1919’da Mustafa Kemal bir tamim (sirküler) yayınlıyor. Gençlerin de anlayabilmesi için bu metni bugünkü dille ifade edersek:

- Kuvayı Milliye’den olduğunu söyleyen bazı kişilerin kendilerine şahsi menfaat temin etmek maksadıyla bazı girişimlerde bulunduğu duyumu geldi.

- Kanun dışı hareketlerin milli örgütlenmede yeri yoktur.

- Bu gibi kimseler hakkında geçerli kanunun uygulanması şarttır.

Bu yazıyı Atatürk’ün şu sözleri ile birleştirelim:

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.”

Açıklama yapmama ihtiyaç duyuyor musunuz?

Hayır, saat dokuzu beş gece bütün dünya ağlamamış. Aslında adaletin kalkanı olan bu ülkenin liderinin gözlerini yummasına bütün dünya sevinmiş. Hatta içimizde kendini Kuvayı Milliye gibi gösterip şahsi menfaat devşirenler de sevinmiştir. Öyle değil mi?

Ama 10 Kasım’da ya da 14 Şubat’ta, saat dokuzu beş geçe veya başka bir saatte sosyal adalet ve hukukun üstünlüğüne inanan insanlar her zaman duruşlarını koruyacaklardır… Zira O da der ki “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.”

Günlük hayatınızda bile adaleti yerine getiremiyorsanız, Atatürk’ten bahsetmeyiniz… Hiç değilse rahat uyusun…